realizată de Nisanur Punar 3 ani în urmă
235
Mai multe ca aceasta
Güneş Sistemi Ötesi: Gök Cisimleri
Öncelikle gök cismi nedir bunu öğrenelim.
Gök cismi: Uzayda yıldızlar, galaksiler, meteorlar ve asteroid gezegenler bulunur. Ve bütün bunların her birine gök cismi denmektedir.
Yıldız denince aklımıza ilk olarak bayrağımızdaki yıldız gelir. Ancak uzaya baktığımız zaman yıldızlar aslında küre şeklindedir. Aynı zamanda Isı ve ışık kaynağı olarak etrafınki gezegenlere hayat verirler. Genel olarak yanıp sönen, titreşen ışık noktaları gibi etrafına ışık yayan ve ısı kaynağı olan sıcak gaz kütleleridir.
Yıldızlar her ne kadar canlı olmasa bile doğarlar, yaşarlar ve ölürler. Özellikle ömrünü tamamlayana kadar yıldızlar etrafındaki gezegenlere ve birçok cisme ısı ve ışık yayar. Ancak ömrünü tamamladıktan sonra çok şiddetli bir patlama ile bölünür.
Özellikle hem ısı hem de ışık açısından yıldızlar farklı renkler saçarlar. Genelde en büyük ve en sıcak yıldızlar mavi veya beyaz renklidir. Orta sıcaklıktaki yıldızlar ise sarı renklidirler. En şık sıcaklığa sahip ve en küçük yıldızlar ise kırmızı renklidir.
Aynı zamanda bir de bulutsu terimini öğrenmemiz gerekir. Uzayda kendi ekseni etrafında dönen, tozlardan ve gazdan oluşmuş, bütün yıldızların doğduğu yer olan gök cismine bulutsu denmektedir. Özellikle bulutsular içerisindeki gaz ve toz bulutları bir araya gelerek sıkışırlar. Yoğunluk ve sıcaklığı artıktan sonra belli bir noktaya geldiğinde yıldızlar doğar. Daha sonra ise yıldızlar etrafına Isı ve ışık yaymaya başlarlar.
Takım yıldızları: Dünyadan bakıldığı zaman ortaya çıkardıkları görünüm nedeniyle bir aradaymış gibi görünen yıldızlara takımyıldızı denir. Özellikle gökyüzüne bakıldığı zaman takımyıldızları bir nesne veya hayvana benzetilir. Böylece takımyıldızları çok daha etkili şekilde incelenmiş ve yüzyıllar boyunca takip edilmiştir.
Galaksiler (Gökadalar): Gezegenler, yıldızlar, uydular, meteorlar ve gaz ve toz bulutundan oluşmuş büyük sistemlere galaksi veya gökada denir. Uzayda oldukça fazla sayıda galaksi bulunmaktadır. Biçimlerine göre galaksiler eliptik (oval), sarmal ya da düzensiz şekilde yer almaktadır.
Evrenin Oluşumu ile İlgili Görüşler
Evrenin oluşumu ile ilgili genelde iki farklı görüş bulunmaktadır.
Newton'un hareketsiz ve başlangıcı olmayan Evren görüşü: Newton'un düşüncesine göre evren sabittir. Aslında çok önceden de bu şekildeydi ve sonsuza kadar da bu şekilde kalacak.
Evrenin bir başlangıcının olduğu görüşü (Big bang/büyük patlama): 13,8 milyar yıl önce evren çok büyük bir patlama ile oluşmuştur. Bu patlamaya ise big bang gelmektedir. Büyük patlama görüşünü öne süren kişi ise 1927 yılında bu görüşü ortaya çıkaran Georges lemaître’dir. Özellikle 1929 yılında Edwin Hubble’ın gökyüzünü tasarladığı teleskop ile incelediği zaman galaksilerin birbirinden uzaklaştığını fark ettiğinde, bu görüşü çok önemli oranda desteklemiştir. O yüzden günümüzde evinin başlangıcına yönelik en önemli görüş Big Bang teorisidir.
Uzay çok büyük bir boşluktur ve içerisinde birçok farklı gök cismi yer almaktadır. İnsanlar çok eski yıllardan bu yana gök cisimlerini takip etmekte ve günümüzde hala araştırılmaktadır.